29 Ocak 2012 Pazar

Datca-Dirsekbuku

Uzun bir gece seyrinden sonra gece 01.30'da Datca limanina baglandik. Simi Adasi'ndan sonra yakaladigimiz ruzgar bizi Datca'ya kadar tasimis, yelkene olan acligimizi bir miktar dindirmisti.

Datca'ya girerken dikkatli olmakta fayda var, liman haritada net olarak gosterilmedigi gibi limanin zayif giris isiklari, arkadaki sokak isiklarina karisiyor. Limanda derinlik genelde 4-5 metre arasinda, zemin oldukca rahat demir tutuyor. Biz de demirimizi atip tekneyi topladiktan sonra ikinci aksam yemegimize koyulduk: makarna. İlk aksam yemegimiz mukemmel oldugu icin (sebzeli, kremali tavuk) ikinci aksam yemegimiz daha cok gece yarisi atistirmasi oldu.

Yemekten sonra uykuya fazla direnemedik, ama bir onceki gece isiticiyi calistirmadigimizdan herkes oyle cok usumus ki isiticisiz uyumama karari alindi. Tekneye elektrigi baglamaya calisirken kablonun 2 metre kisa oldugunu fark edip, tek care olarak cikip 4 metre yana demirlemeyi goze aldik. Ugraslarimiz meyvesini verdi: sabaha kadar deliksiz uyku, sicacik kamaralar ve capak dolu gozler.

Sabah erkenden Emre ve Fidan'in da bize katilmasiyla (kar nedeniyle 24 saatlik yolculuktan sonra) kahvaltimizi hazirlayip, yumurtalari mideye indirdik.

Saat 12.00 gibi limandan ayrilip Dirsekbuku hedefiyle yola ciktik. Su anda 8-10 knot hava ve bol kavancali balin seyriyle yol aliyoruz. Bugun GPS tamamen kapali, motor da sadece yanasmak icin kullanilacak, hava tamamen kalsa dahi.

1 yorum:

İpek. dedi ki...

iyi seyirler! Dirsekbükü, balon, tadını çıkarın :)